Türkiye seçimler için geri sayımdayken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında gelişmeleri değerlendiriyor. AK Parti’nin seçim beyannamesinde açıklanan proje ve müjdeler, savunma sanayii, enerji, ekonomi ve sağlık alanında son dönemde hizmete alınan dev yatırımlar ile deprem bölgesinde yeniden inşa ve ihya çalışmaları ile gündemin öne çıkan başlıklarını gazeteciler soruyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında değerlendiriyor. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle: Afyonkarahisar’daydık. Muhteşem bir katılım vardı. Ardından Afyonkarahisar’da güzel bir müze açılışı yaptık. Uzun zamandır erteleniyordu, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın ele almasıyla birlikte yapılmış oldu. Ardından Eskişehir’e gittik. Eskişehir’de bugüne kadar yapılmış olan mitinglerimizin en güçlüsünü yaptık diyebiliriz. Daha sonra gençlerle bir iftar yaptık.
Deprem bölgesinde son durum ne?
Şu an bakanlığımız bütün imkanlarını seferber etmiş durumda. Biz daha önceki deneyimlerimizle Van’da, Bingöl’de uyguladık. Karadeniz’de uyguladık. Edindiğimiz bu tecrübeleri buraya da aktaralım istiyoruz. Ortalama olarak bir zamanlama yaptık. Birçok firma çalışıyor. Bütün firmaları seferber ettik. Bir yandan enkaz kaldırma çalışmaları bir taraftan konutların inşası devam ediyor. Biz diyoruz ki hafif hasarlı olan binalarda dahi tereddüt göstermeyelim. Sıfırdan yıkalım ve buralarda da zemin sağlıklı olan yerlerde yapalım diyoruz. Zemin artı 3 bilemeniz 4. Bu hassasiyetler içinde adımları atıyoruz. İnşallah bunları da yetiştirmenin gayreti içinde olacağız. Süreci hızla tamamlayacağız.
Kira artışları ile mücadele
Gayrimenkullerde hak kaybı olmaması için titiz bir çalışma yürütüyoruz. Daha önceki afetlerde bunu yaşadık. Bir hak kaybı söz konusu olmadı. Bu deprem sonrasında da aynı hassasiyet içindeyiz. Şehirlerimizde inşa edilen yeni yerleşim alanlarıyla yeni cazibe merkezleri de ortaya çıktığı için kiralık ev bulmak da daha kolay hale geliyor. Kiraların büyük şehirlerde ciddi şekilde yükseltildiği görüyoruz. Bu ahlaki ve vicdani değildir. Bu fırsatçılıktır buna da yasal düzenlemeler ile izin vermeyeceğiz, seçimden sonra üzerine gideceğiz.
İstanbul’da kentsel dönüşüm
İstanbul’un 39 ilçesini kapsayan bir risk haritası çıkarıldı. 220 bin bina ve 1 buçuk milyon bağımsız bölüm risk altında. Toplam 695 bin konutun dönüşümünü tamamladık. Yeni bir hazırlık içindeyiz. Diyoruz ki İstanbul’Da 1 milyon nüfuslu iki ayrı şehir kuralım. Kanal İstanbul’un bir tarafında 500 bin, bir tarafında 500 bin kişinin olduğu rezerv alanı kuralım diyoruz. Uygu kent modeli olacak. Anadolu ve Avrupa Yakası’nda yerlere ihtiyacımız var. Bakanlığımız yerleri büyük ölçüde belirledi. Bu alanlarda yapılacak konutlar, riskli binasını yenilemek isteyen vatandaşlarımız için kullanılacak. Avcılar’da biz bunu çok yaşadık. Bu tür olaylar onların yaklaşımlarını da teşvik ediyor. İstanbul’a ilave bir nüfus gelmeyecek, buna müsaade etmeyeceğiz. 500 bin konutun bir kısmını yerinde dönüştüreceğiz. Sağlıksız konutları dönüştürürken boşalan alanları yeşil alanlarla düzenleyeceğiz böylece toplanma alanları oluşturmuş olacağız. 5 yıllık bir takvim çıkardı. Projemiz sadece İstanbul’u değil tüm Marmara’yı içeriyor.
7 bölgeye 7 rezerv alan
Gelecekteki depremlere karşı hazırlıklı hale getireceğiz. İstanbul mekansal strateji planını hayata geçiriyoruz. Rami’deki kışlayı milli kütüphane haline dönüştürdük. Ege için de benzer bir çalışmamız var. Bu çalışmaları deprem bölgelerinde yaygınlaştıracağız. 7 bölgede 7 rezerv şehir çalışmasına başladık. Depremdeki dayanışmayı, depreme hazırlıkta da sergilemek gerekiyor. Kentsel dönüşüm konusunda ne olur bize yardımcı olun. Muhalefetin rantsal dönüşüm olarak ifade etmesi, bay bay Kemal’in bunu Boğaz’ı seyretmek için bu kentsel dönüşüm yapılıyor ifadeleri acemiliğin ta kendisidir.
Bizim kentsel dönüşümüme karşı çıkanlar şimdi yolumu kesip aynı uygulamayı bize de yapın diyorlar. Oradaki binalar o kadar güzel oldu ki. Fiyatlar 1’e 5, 1’e 10 arttı. Bir kısım hak sahipleri yerleşmeye başladı. Ben de mutlu oluyorum. Vatandaşın memnuniyeti beni de memnun ediyor. Allah sizden razı olsun demeleri bizi çok mutlu ediyor. Gelin şehirlerimizi daha güvenli hale getirelim. Dün Harem’de iftardan sonra üniversiteli gençler ile bir araya geldik. Ağırlıklı olarak tıp fakültesinde okuyan gençlerdi. Onların da bu tür mekanları görmesi, onların mutlu olduğunu hissetmek, bizi de çok mutlu ediyor. Bu milletin tek bir ferdi bile yıkıntıların altında can vermesin istiyoruz. Bize diyorlar ki bizi buraya getirdiniz enkazdan kurtardınız. Ama biz dönmek istiyoruz diyorlar. Biz diyoruz ki biz oradaki binaları bitirelim. Siz o sırada burada huzur içinde kalın.
’40 yıllık siyasi hayatım her zaman yoğun geçti’
Bizim için siyasette hiç durmak duraksamak zaten olmadı. 40 yıllık siyasi hayatım her zaman yoğun geçti. Eşim, çocuklarım benimle bu yoğunluğu yaşamışlardır. Bir gece geç saatte eve geldim. Baktım ki odamın kapısına ufak bir pusula yapıştırılmış. Babacım bir geceni de bize ayır. Kızım beni göremiyor çünkü erkenden okula gidecek ve beni göremiyor. Tabi duygulandım. Sabah onu yolcu ederken dertleniyorsunuz. Gözlerini yaşlanıyor. Onlar da hiçbir zaman bunun dışında hayatları boyunca hiçbir zaman hissettirmediler. Anneleri de hissettirmedi. Burada da zaman zaman eşim de deprem bölgesine gidiyor. Bayramın ikinci günü üçüncü günü deprem bölgesinde programlar yaptım, konut teslimine gideceğim. Yeni konutların bazı yerlerde temellerini attık. Bayramda teslim törenine gideceğiz köy evlerinin. Yanılmıyorsam 17 tane köy evi var. Projeler çok güzel. Acaba bazı iş adamlarımızı teşvik eder miyiz diye düşünüyorum. Köy evlerimizin yanında ahırları var. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan da verilecek. Oraya yerleşen benim vatandaşım sütünü de yapacak. Benim vatandaşım Allah devletimden razı olsun diyecek. Çünkü devletin varlığı bunun için var. Devlet halkı için vatandaşı için var. Bunun benzerlerini biz Manavgat’ta yaptık. Yapınca teslim törenine gittik. Dedik ki benim eve gelecek misin? Dedim yan eve gideceğiz söz verdim. Sonra yanıma geldi dedi ki Başkanım sen bu konutları bize bu kadar zamanda yapacağım dediğinde ben sana inanmamıştım hakkını helal et dedi. Mesele siyasetin yalan üzerine değil, doğrular üzerine kurulmuş olmasıdır. Eğer o güveni halkınıza verirseniz bu halk sizinle ölüme gider.
Burada ufak bir kitapçık var. Bay bay Kemal’in SSK’nın başında olduğunda hazırladığı bir kitapçık. İçinde neler neler var. O çöküşünün kendi ağzından beyanları var. Savaş Ay’ın programındaki sefaleti burada kendi dilinden anlatıyor. Yanlışlarımız var diyor ama biraz da bizi dinleyin diyor. Tabi herkes başına geçtiği kurumun başarısını kitaplaştırır. Bay bay Kemal ise başarısızlığının kitabını yazmış. Vur ama dinle başlıklı bu kitabı hazırlamış. Bizzat kendi ağzından başarısızlığının itirafı var. Ama o kadar pişkin ki bunu kabul edemiyor. Ben Kasımpaşa’da doğdum büyüdüm. Cemil Taşçıoğlu’nun adını verdiğimiz hastane Okmeydanı SSK Hastanesi’ydi. Tabi rahmetli Savaş Ay hayatta olsaydı bugünün şehir hastanelerini görseydi, o zaman o özlemini duyduğu hastaneleri görmüş olacaktı. Öyle haller var ki. Ben siyasette il başkanı olduğum dönemde teşkilatlarımdan bir tanesindeki kardeşlerimden bir tanesinin eşi Okmeydanı Hastanesi’nde doğum esnasında hayatını kaybetti. Çocuğunu neredeyse rehin alacaklardı. Bay bay Kemal senin devlet diye halk diye bir derdin var mı? Sen bize ne anlatıyorsun. Sonra kalkar böyle saçma bir broşür hazırlarsın. 14 Mayıs bunların hesabının verildiği gün olacak. Bu hafta Kocaeli’nde bir şehir hastanesi açılışını yaptık. Bunları yaptık ve önümüze çeviren hasta yakınları bize Allah sizden razı olsun diyor. Şimdi bakıyorum eski hastanenin durumuna. Nereden nereye… Ey benim sevgili vatandaşım bir tarafta bu hastaneleri hayata geçiren Tayyip Erdoğan ve ekibi, Cumhur ittifakı var. Bir tarafta Bay Bay Kemal ve batırdığı SSK var. Bir tarafta dağdan Kandil’den ‘bay bay Kemal’in yanındayız’ diyen teröristleri savunduğu 7’li masa var. Bir tarafta ise milletinin her şeyine sahip çıkmanın ahdi içinde olan bir Cumhur İttifakı var.
TCG Anadolu envantere girdi
Togg’u sürüyoruz piyasaya. Bir taraftan TCG Anadolu’yu milletimize tanıtıyoruz. Gemiyi gezip çıkanlar bize dua ediyor. Ama bunlar çıkıp diyor ki Togg için maket, TCG Anadolu için maket. Bir teşekkür edin be. Yok! Bizim artık savunma sanayimizde bu kadar hijyen koşula dikkat edilen bir gemi olamaz. Pırıl pırıl. 1300’ün üzerine personeli var. Mavi denizlere açılacak. Oradan özellikle Türk’ün gücünü herkese haykıracak. Görüşmelerim var. İspanya ile. Bununla da yetinmeyeceğiz. Bu görüşmelerle bunun iki misli büyüklüğünde bir gemi daha yapacağız. Uçak gemimizi daha da büyüteceğiz. Denizlerdeki gücümüzü çok daha artırmamız gerekiyor.
Biz Levent’te Barbaros Hayrettin Paşa Cami’ni inşa ettik. Barbaros Hayrettin Paşa’nın leventleri sahile oradan indiği için semtin adı ‘Levent’ olmuş. Muhteşem bir eser ortaya çıktı. O bölgede bu büyüklükte bir cami yoktu. Barbaros Hayrettin Paşa’nın torunlarına bu yakışır dedik. Denizin dalgalarını cama işlemişler. Bütün mimlaarlarımıza teşekkür ediyoruz.
Bizim 2013 yılında IMF ile işimiz bitti
Ben bugüne kadar muhalefette bay bay Kemal dışındakilerin isimlerini pek anmadım. Bazen onları da masaya yatırmak gerekiyor çünkü 14 Mayıs tarihi bir seçim. Türkiye Yüzyılı için Doğru Adımlar adında bir strateji belgemiz. Bu ekibin içinde çok yakın çalıştığım kişiler var malum. Bunlardan bir tanesi başbakanlık makamına getirdiğim öyle bir yanlış yaptığım kişi. Bir diğer bakanlığa getirdiğim bir kişi. Ekonomiden zerre kadar alakası yok bu kişilerin. Bunlardan bir tanesi Bebecan’dır. Biz Davos’ta bir görüşme yapmıştık. Ben o zaman ‘sen bize elemanlarını gönderiyorsun ancak onlar bize siyasi akıl vermeye kalkmasın. Taksitlerini alır dönerler. Türkiye’nin başbakanı benim ben yönetirim. Biraz tabi adamın rengi attı. 2013’te biz IMF’nin ipini kestik. Onlarla bu görüşmeyi yaptıktan sonra, 2013’te ödemeler bitti ve bizim IMF ile ilişkilerimiz bitti. Şimdi hava atıyor zaman zaman kendi bir şeyleri başarmış gibi. Her şeyden önce haddini bileceksin. Son imzayı koyan başbakan olmadıktan sonra senin yapacağın ne olabilir? Bunlar ben paradan altı sıfırı atacağım dediğim zaman olmaz başbakanım diyenler. Başbakanlık görevine gelenin de malum durumu. 2013’ten sonra işi bitirdik IMF ile. Sonra ne oldu? CHP’nin çok övdüğü bir zat otellerde IMF ile görüşmeler yaptılar. Ne tavsiyesinde bulundular? Şu an AK Parti IMF mali destek almalı, yani borçlanmalı.
Türkiye Ekonomi Modeli
Biz ne dedik biz kendimize yetiyoruz. Ne oldu borçlanmadık da battık mı? Ne oldu batırabildiler mi bizi? Faizi yükseltmeyeceğiz, düşüreceğiz. Ne oldu battık mı? Dünyada herkes faiz artırıyor, biz düşürüyoruz. Enflasyon iniyor, buralara kadar daha da inecek. Düşük faiz ile yüksek yatırım yapmayı başarmamız lazım. 14 Mayıs’tan sonraki süreçte de sürdüreceğiz. Haklılığımız dünyada takdir ediliyor.. 14 Mayıs bunun en güzel habercisi olacak. Herkes kendi modelinden bahsediyor. Biz de Türkiye modeli ile dünyada örnek olacağız.
AK Parti’nin seçim vaatleri
Türkiye’ye 21 yılda asırlara bedel eser ve hizmet kazandırdık. Bu sayede Türkiye Yüzyılı vizyonunu konuşabiliyoruz. Yeni fırsatlarla beraber yeni tehditler de çıkıyor. Aile kurumunu hedef alan sinsi saldırılar var. Ailenin güçlendirilmesine özel önem vereceğiz. Bu çalışmaların kaynağını doğal gazımız ile destekleyeceğiz. Bunun dünyadaki en güzel örneği Norveç’te var. Orada gençlere ait bir fon vardır. Kendi gençlerine belli bir oranı onlara ayırıyor. Gençler evleneceği zaman oradan çekmek sureti ile kullanıyor. Biz bunların benzerini Karadeniz doğal gazından aile ve gençliğe tahsis yapacağız. Aile ve gençlik bankasında rezerv edeceğiz. Buna tabi dokunulmayacak. Biz bununla verdiğimiz destek ile aile ve gençlerimizi evlenecekleri zaman belli bir süre ödeme yapmamış olacak. Benim gencim buradan faizsiz kredi kullanabilecek. Uzun süre ödeme sıkıntısı yaşatmayacağız. Ev hanımlarının emekliliği için sigorta primlerinin bir kısmını ödeyerek destek vereceğiz. 2 yılı geri ödemesiz 48 ay vadeli 150 bin lira faizsiz evlilik kredisi vereceğiz. LGBT gibi sapkın eğilimlere karşı etkin mücadele edeceğiz.
‘Kadınlarımızı şiddetten ve ayrımcılıktan korumayı sürdüreceğiz’
CHP LGBT’yi savunuyor mu? Terör örgütünün uzantısı savunuyor mu? Savunuyor. 7’li masanın etrafındakiler ‘biz buna karşıyız’ diyebiliyor mu? Hiçbiri kalkıp biz LGBT’ye karşıyız diyemedi. Ben bunlara ne diyorum? LGBT masası. Kadınlarımızı şiddetten ve ayrımcılıktan korumayı sürdüreceğiz. Kadına şiddette Cumhur İttifakı çok kararlı, tavizimiz yok. 21 yılda hep kadın ve gençlerimizin desteğini hissettik. Asla taviz veremeyiz. Bunların karşısında yasal mevzuatlarımızı çok daha kararlı bir şekilde işleteceğiz.
‘CHP ve HDP bir araya gelip kapalı kapılar arkasında pazarlık yapmışlar’
6’lı masa olmaktan çıktı, masanın altındaki de üstüne çıktı ve 7’li masa oldu. Bu 7’li masa bizim Kürt vatandaşlarımızı da istismar ediyor. Yaptığı zulümlerle bir kere burada bir CHP var. CHP’nin benim Kürt kardeşlerimi sevmesi gibi bir durum yok, bunların hepsi yalan. Benim doğudaki Kürt kardeşlerimle bir problemim yok. Yaptığımız son açılışlarda buralarda Kürt vatandaşlarımızla dayanışmamız çok iyi bir konumda. CHP ve HDP bir araya gelip kapalı kapılar arkasında pazarlık yapmışlar. Neymiş Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracaklarmış. Kendilerine göre yeni bir kurumdan bahsediyorlar. Bunların din düşmanlığı yeni değil. CHP’nin geçmişinde tarihinde din düşmanlığı var. CHP hep bununla anılmış. Bir mesaj veriyorlar nedir o? ‘Benim Kürt kardeşimi nasıl aldatacaklar?’ Biz iktidar olduğumuzda benim bir sözüm vardı: Batıda ne varsa doğuda güneydoğu da o olacak. Ben şimdi iddialı bir şekilde söylüyorum evet öyle oldu. Her yerde havalimanlarımız var. Üniversitelerde bakınca 81’e çıkardık. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Ben oradaki kardeşlerimi Kürt diye üniversitesiz bırakamazdım. Onlar ne kadar Kürtse biz o kadar Kürdüz. Kürtçe sloganlarını yazabiliyor, konuşabiliyorlar. Bunların hepsi aykırıydı. Kürtçe yayın yapılabiliyorlar. Daha önce bunlar yoktu. Kültürel noktada da önlerini açalım istedik. Kandil kendisine kanlı ve sinsi bir alan açmaya çalışıyor. Selo ile ilgili olumsuz yaklaşımı var mı Bay bay Kemal’in? Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın ölümüne sebep olmadı mı? Bu yüzden içeride yatıyor. İmralı’daki neden yatıyor? Şimdi bunlar İmralı’dakini de Selo’yu da çıkaracağız diye söz veriyorlar. Böyle bir fotoğraftan ne çıkar? Bu ülkede artık terörle mücadele diye bir şey kalmaz. Bu ülke terör devleti değildir. Bu ülkeden teröristlere ekmek çıkmaz. PKK’nın İmralı’daki ele başını bırakmak istiyor. Elinde birçok kişinin kanı olan Selo’yu bırakmak istiyor. Masanın etrafındakilerden bir tanesi LGBT için ne yapacaksınız sorusuna ‘onu gelelim de o zaman konuşuruz’ diyor. Benim milletim yerlidir, millidir. 14 Mayıs’ta gereken cevabı verecektir.
‘Kürtlere yıllarca zulmeden CHP ve HDP zihniyetidir’
Batı bunlara şu anda gazı veriyor. Batı’da şu an ABD’de Biden’ın yaptığı açıklama bu işe ilk gazı veren oldu. Almanya bu işin başını çekiyor. Bizim gözümüzde PKK ayrıdır, Kürt kardeşlerimiz ayrıdır. Eğer Kürt düşmanı arıyorsan, HDP’ye bakacaksın, CHP’ye bakacaksın. Kürtlere yıllarca zulmeden CHP ve HDP zihniyetidir. Her yerde Kürtçeyi serbestçe konuşur hale bizimle geldiler. O yüzden Kürt kardeşlerim en çok oyu AK Parti’ye vermiştir, veriyor. Yüzyıllık bir dönemi değiştireceğiz diyor. Kesinllikle bu dönem sona erecek diyor. Nedir bu dönem? AK Parti’nin Cumhur İttifakı’nın olduğu dönem. Öbürü çıkıyor kesinlikle bunları hapisten çıkaracağız diyor. Bunları söylerken bu milletin değerlerine saygı göstermiyor. Tamamen yalan üzerine kurulmuş bir konuşma serisi yapıyor. Teröristlerle öyle bir pazarlık yapmış ki hakaretlere bile ağzını açamıyor. Değmez Bay bay Kemal gidicisin, gidici.